22 Haziran 2020 14:56
MOBİSAD Başkanı Turnacı: Sertifikasyon sistemi sektörümüze dahil edilmeli
MOBİSAD Başkanı Mustafa Kemal Turnacı, Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak’ın katılımıyla gerçekleştirilen “Salgın Süreci ve Sonrasında Ticaret” başlıklı “Dijital Gündem” toplantısında konuşmacı olarak yer alarak sektörün sorunlarını gündeme taşıdı.
Türkiye’nin hemen hemen 81 ilinde hızla teşkilatlanmasıyla dikkatleri üzerine çeken MOBİSAD, sektörel olarak geniş bir ağın güçlü altyapısını oluşturdu. Birçok bölgede ve ilde temsilcilikler oluşturan MOBİSAD; salgın döneminde sağlık çalışanları ile birlikte sahada yer alarak güçlü bir dinamizmin fitilini ateşledi.
‘’Dijitalleşme bireyden başlar’’
MOBİSAD Başkanı Mustafa Kemal Turnacı; ‘’Başta Sağlık çalışanlarımız olmak üzere salgın döneminde çalışarak hizmet sunan tüm herkese teşekkür ediyorum. Salgın sürecinde sağlık ve gıda hizmetinden sonra, haberleşme hizmetinin de artık ülkemizde zaruri bir hizmet olduğunu anladığımız dönemlerden geçiyoruz. Dijitalleşmenin en etkin yaşanılacağı alan Mobil iletişim sektörüdür çünkü dijitalleşmenin bireyden başladığını ifade ediyoruz. Dünyada da bir toplumun gelişiminde artık dijitalleşmenin önemi her kesim tarafından vurgulanmakta. Haliyle Mobil İletişim sektörünün sorunlarının çözülmesi bu bakış açısıyla ülke menfaatine hizmet olarak algılıyoruz’’ dedi.
‘’Sertifikasyon sistemi sektörümüze dahil edilmeli’’
MOBİSAD hakkında bilgi veren Başkan Turnacı, sektörel anlamda kanunlara katkı sağlanıldığını ifade etti. Birçok sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdiklerini ve aynı şekilde de devam edeceklerini belirten Turnacı, ‘’Üyelerimizin iş hacmi olarak değerlendirme yapıldığında ülkemizde ki ilk 3 STK arasına girmekteyiz. Türkiye’de tüm illerde teşkilatlanma yapımızı hızla oluşturuyoruz. Mobil İletişim sektörünün sorunlarına değinecek olursak, sektörümüzün en temel sorununu maalesef kuralsızlık olarak değerlendiriyoruz. Çok hızlı gelişen bir sektördeyiz. Hızlı gelişen bir sektörde kuralların oluşturulamaması sektörümüzü olumsuz etkilemektedir. Bunların başında da sertifikasyon gelmektedir. Vatandaş güvenliğini oluşturan bir sektörüz. Sertifikasyonun olması gereken sektörlerin en başındayız. Artık IMEI numaraları, kimliğimiz vazifesi oluşturmakta. Yeri geldiğinde bir IMEI numarası kullandığımız için ifade veren vatandaşlarımız oluyor. Bu noktada güvenlik zafiyetlerinin ortadan kaldırılabilmesi için en başta gelen sektörüz. Maalesef ki bugün baktığımızda sektörümüz bu noktada kuralsız bir şekilde hizmet vermektedir. Bu da sektörün gelişimini, olumsuz etkilemekte. Aynı zamanda haksız rekabetle en çok boğuşan sektör haline geliyoruz. Biz sertifikasyon sisteminin sektörümüze dahil edilerek vatandaşlarımızın güvenlik zafiyetleri olmadan hizmet vermek istiyoruz. Böylelikle kayıt dışılığın ortadan kalkacağını ifade ediyoruz’’ dedi.
‘’Gıda marketlerinde teknoloji ürünlerini olumlu karşılamıyoruz’’
Dijitalleşmenin bir toplumun gelişiminde çok önemli etken olduğunu vurgulayan Başkan Turnacı, ‘’Dijitalleşmeyi en etkin yaşayacağımız ürünler cep telefonları ya da mobil iletişim araçlarımız. Tabi ki bu araçların vatandaşlarımıza ulaştırılma yöntemine biz çok önem veriyoruz. Vatandaşlarımıza bu ürünler ne kadar yetkili, gerekli eğitimi almış personeller tarafından ulaştırılırsa cari açığı da o kadar etkimizin olacağını düşünüyoruz. Maalesef atıl ürünlerin oluşmayacağını düşünüyoruz. Bugün örnek vermek gerekirse, gıda marketlerinde teknoloji ürünlerinin, cep telefonlarının satılmasını bu manada çok olumlu karşılamıyoruz. Gerek bizim sektörel istihdamımızı çok olumsuz etkilemekte, gerekse de vatandaşın aldığı hizmetin yetersiz olmasına sebep olmaktadır. Haliylede vatandaş bu ürün eğitimini almadan elde ettiğinde, bir süre sonra atıl ürünlerin oluştuğunu gözlemliyoruz’’ dedi.
Sektörel istihdama İstanbul Üniversitesi verileri ile 175 bin doğrudan, 800 bin dolaylı istihdam sağlayan sektör olduklarını vurgulayan Başkan Turnacı, Maliye Bakanlığı’nın istihdam kalkanını konuştuğu dönemde bu konuya çok dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti.
Tüketici hakem heyetinde yaşanan aksaklıklara değinen Başka Turnacı, ‘’Gerek hakem heyetlerinde ki görevlilerin bu konuda çok yetkinliğinin fazla olmaması, gerekse de bir takım kuralların doğru oluşturulamamasından dolayı sektörümüzde ki üyeler olumsuz etkilemektedir. Aslında hiç konuşulmayan ülkemizde ki her birimiz, tüm vatandaşlarımız da olumsuz etkilenmekte. Nasıl mı? Tüketici hakem heyetlerinde alınan kararlar genelde büyük bir firmayla, dünya çapında üretici bir firmayla vatandaşımız arasında olarak algılanıyor. Alınan kararlarda bu mantelite çok ön planda oluyor. Genelde de şu bakış açısı hakim oluyor. Büyük bir firmaya bir şey olmaz. Vatandaşın mağduriyetini giderelim düşüncesi söz konusu oluyor. Halbuki aynı elektrikte kayıp kaçak bedeli gibi, o ürünlerin üretici firmadan karşılanmadığı gibi her bir vatandaşımızın burada cebinden karşılandığını, üretici firmaların belirli bir yüzdesel oranda bunların karşılıklarını ayırdığını her birimizin ürünleri daha pahalıya aldığımızı ifade etmek isterim. Burada bir düzenleme talep ediyoruz. Yıpranma ve fayda analizinin doğru yapılmasını talep ediyoruz’’ dedi.